Eren evliyse işi zor!

Konu: Eren evliyse işi zor! Perş. Nis. 24, 2008 9:22 am

Sadece ben yapıyorum. Konuşmaları bir mesajda toplicam.

Oyuncular:
Eren
Barış
Oğuz
Handan

Konu:
Eren evlenecektir ama bu onun için büyük bir macera olur. Bakalım evlenebilecek mi? Evlenirse nasıl olcak!!

Konu: Geri: Eren evliyse işi zor! Perş. Nis. 24, 2008 10:16 am

1. Bölüm ( Erene Büyük Teklif)

Eren evindedir. Telefonu çalar.

Eren: Alo kimsiniz.
Barış: Benim Eren, Barış. Telefonunda yazmıyo mu?
Eren: Haa Barış sen miydin? Yazıyodur da ben bakmadım direk açtım.
Barış: Tamam. Eee naber?
Eren: İyidir sen?
Barış: Bende iyi. Bugün buluşalım mı?
Eren: Nerde?
Barış: Aşk Cafe'de. Saat 2. Beklicem.
Eren: Tamam. Saat 2'de ordayım.
Barış: Tamam görüşürüz o zaman.
Eren: Tamam. Bay bay.

Eren:
- Ne giysem acaba. Aaa buldum. Bu tam uygun.

Eren giyinir ve evden çıkar.

Eren:
- Aaa şu kıyafet çok güzelmiş. Saat de 1 olmuş. Ama neyse. Hemen alır çıkarım.

Eren içeri girer.

Eren:
- Pardon bakar mısınız? Şu elbise ne kadar acaba.

Görevli Bayan:
- 260 YTL.

Eren:
- Waww. Bu sezon indirimi mi?

Görevli Bayan:
- Hayır normal fiyat.

Eren:
- Hemen alıyorum ama denemem lazım. Kabinler nerde acaba.

Görevli Bayan:
- İlerde sağda. Kabin diye yazı olur zaten.

Eren:
- Tamam saolun.

Eren gider ve hemen boş bir kabine girip üstünü giyer ve ardından çıkar.

Eren:
- Ayy çok yakıştı. Tam da bedeni uydu. Tamam alıyorum. Ama gidip çıkariyim.

Bu arada Barış Eren'i hala beklemektedir.

Barış:
- Off nerde kaldı bu? Erken mi geldim ki. Aaa inanmıyorum. Saat daha 1:30. Çok erken gelmişim. Neyse bi kahve alıp bekliyim onu. Pardon bi kahve alabilir miyim?

Eren kıyafeti almaktadır.

Eren:
- Buyrun bu karttan çekin.

Kasiyer:
- Limiti doldurmuşsunuz içinde para yok. Sadece 10 YTL var.

Eren:
- Ne demek 10 YTL yaa. Ne zaman bitti ki. Neyse. Buyrun bundan alın.

Kasiyer:
- Üzgünüm ama yetmiyor.

Eren:
- Pardon bu kıyafet ne kadar?

Kasiyer:
- 549.00 YTL.

Eren:
- Nee! Ama bana görevli 260 dedi.

Kasiyer:
- Hata olmalı.

Eren:
- Peki öyleyse almıyorum.

Eren mağazadan çıkar. Saate baktığında sadece 20 dakikası kaldığını görür ve yetişemiceğini düşünür.

Eren:
- Eyvah. Neyse hemen bi taksiye binip gidiyim. Taksii.

Barış sabırsızlanmaktadır.

Barış:
- Off nerde kaldı bu. Daha fazla dayanamicam. Arıyim bari.

Tam o sırada Eren gelir.

Eren:
- Naber Barış?

Barış:
-Kötü sen?

Eren:
- Neden kötü?

Barış:
- Kaç saattir bekliyorum Eren. Nerdeydin?

Eren:
- Barış tam 10 dakika erken geldim. Saate bak istersen.

Barış:
- Aaa doğru. Neyse ben çok erken geldim de o yüzden böleyim. Kusura bakma.

Eren:
- Bakmadım.

Barış:
- Eren yarın yemeğe çıkalım mı?

Eren:
- Olur tabii neden olmasın.

Barış:
- Tamam. Ben seni gelir alırım saat 7'de.

Eren:
- Tamam. O zaman şimdi işimiz yok. Gel mağazaları gezelim.

Barış:
- Tamam peki.

Eren: (içinden)
- Yaşasın o elbiseyi kesin aldım.

Barış:
- Efendim. Ne dedin?

Eren:
- Yoo bişi demedim.

Barış:
- He tamam.

Eren:
- Aaa şu mağazada çok güzel şeyler varmış girelim.

Bütün gün Eren'le Barış mağazaları dolaşırlar. Sonunda Eren eve gider ve çok yorgundur. Hemen yatar.

Sabah olmuştur.

Eren:
- Ayy dün ne yorulmuşum yaa. Saat 7 demişti demi Barış. Ayy evet evet. Hemen bi duş almalıyım. Ardından da kahvaltı. Oh ne güzel.

Eren duş alır. Kahvaltısını hazırlar ve yapar. Ve biraz koltuğa uzanıp televizyon izler. o arada uyuya kalır.

Saat 5 olmuştur. Eren kalkar.

Eren:
- İnanmıyorum uyuya kalmışım. Eyvah! Saat 5. Napıcam şimdi. En iyisi hazırlanıyim o gelip beni alcak nasıl olsa.

Eren kıyafettlerini giyer ve hazır olmuştur. Biraz birşeyler atıştırı ve saat 6:30 olur. Eren beklemektedir. Bu arada televizyonu açar ve biraz vakit geçirir. Saat artık 7 olmuştur. Kapı çalar ve Eren aşağı iner.

Barış:
- Nasılsın aşkım.

Eren:
- İyi sen?

Barış:
- Ben de iyi.

Eren:
- Hadi sürekli bana mı bakcaksın arabada. Yürü gidelim. Daha doğrusu BAS GAZA.

Barış:
- Tamam.

Ve giderler. Lokantaya girerler ve yemek siparişlerini verirler. Yemekler gelir ve Barış birşey söylemeye hazır gibi durur. Eren ne olduğunu anlayamaz hala.

Barış:
- Belki bugün boş birgün. Anlamsız, gereksiz. Ama bugün anlamlı olabilir. Bunu sen yapabilirsin. Beni mutlu edebilirsin.

Eren:
- Barış neler oluy..

Barış: (sözünü keser)
- Lütfen, sen sadece cevap verceksin.

Eren:
- Tamam.

Barış: (yüzüğü çıkarır)
- Eren, dediğim gibi beni mutlu edebilirsin.

BENİMLE EVLENİR MİSİN?

Eren donakalır. Ne cevap verceğini şaşırır.

Eren:
- Ama Barış! Ben şeyyy...

1. Bölüm Sonu

Konu: Geri: Eren evliyse işi zor! C.tesi Nis. 26, 2008 9:10 am

2. Bölüm (Büyük sürpriz Barış'ı çılgına çevirir)

Eren:
- Ama Barış! Ben şeyyy...

Barış:
- Hadi ama!

Eren:
- Peki cevap vericem tabii ki! Eee! Ya Barış nolursun bana 2 gün ver düşünmem
lazım.

Barış:
- Anladım. Senin için cevap vermenin bu kadar zor olduğunu bilmiyodum.

Eren:
- Ama Barış. Biliyosun. Okul, kızlar, iş ne dememi bekliyosun.

Barış:
- Eğer sevdiğin biri varsa söyleyebilirsin. Bu kadar kendini kasmana gerek yok.

Eren:
- Barış ama neden böyle yapıyosun?

Barış:
- Ne yapıyorum. Evlenme teklif ettim. Bunun nesi kötü. Yaşımıza bak. Halimize
bak. Bir kaç sene sonra elimizde çocuğumuz parklarda dolaşıyo olmamız
gerekicek. Ama biz daha evlenme hazırlıkları yapıyor olcaz. Sence de garip,
hatta çok garip değil mi?

Eren:
- Tamam Barış. Bu sözlerin üstüne ne diyebilirim ki! Cevabı veriyorum.

Barış:
- E hadi!

Eren:
- EVEEEEEET!

Barış:
- Tamam yaa istemiyosan sorun yok!

Eren:
- Nee?

Barış:
- Ne dedin sen? Evet mi dedin? Evleniyo muyuz? Ayy yaşasın! Napmalı, napmalı.

Eren:
- Ne demek ne yapmalı. Evlenmeli!

Barış:
- Tamam yarın gün alalım.

Eren:
- Tamam. Okul çıkışı!

Barış:
- Ne okul çıkışı yaa. Sabah okuldan önce alırız.

Eren:
- Nee? Saçamalama Barış. Hatta yarın gidip imam nikahı kıyalım . Allah
Allah. Okuldan sonra gidicez. İtiraz istemem.

Barış:
- Tamam, sen yeter ki vazgeçme.

Eren:
- Off Barış adamı deli edersin sen? Neyse eve bırak beni hadii.

Barış:
- Tamam hadi!

Eren eve gelmiştir. Ama hala doğru karar verip vermediği hakkında şüphelidir.
En iyisi bunu arkadaşlarına danışmak diye düşünür. Hepsini arar
telefonlarıyanıt vermemektedir.

Eren:
- Allah allah. Noluyo yaa. Bunlar birlikte mi gittiler acaba.

Kapı çalar. Eren kapıya bakar. Karşısında duran kişi onu şaşkına çevirir.
Karşısında duran kişi eski sevgilisi aynı zamanda Barış'ın önceden en yakın
arkadaşı olan Oğuz'dur. Eren çok şaşkındır.

Eren:
- Oğuz burda ne işin var senin. Niye geldin. Nerden geldin. Nerden buldun
evimi. Ya konuşsana. Oğuz noldu?

Oğuz:
- İnanmazsın Eren. Ama söylicem. İşte sürpriz. Bu Handan. Neyse sonra anlatırım.
Çok yoruldum. İzin ver içeri gireyim.

Eren:
- Gir tabii. Merhaba Handan.

Handan:
- Merhaba. Tanıştığıma memnun oldum.

Eren:
- Bende. E Oğuz anlatmicak mısın? Çatlicam şurda.

Oğuz:
- Dur be kızım. Yolcuyuz. Neyse. Handan'la tanışalı 2 yıl oldu. 2 yıl önce
ikimizde birbirimize karşı bişiler hissetmiyoduk.

Eren:
- Ya şimdi.

Oğuz:
- Dur be prenses. Sonra ben ona karşı bi aşk hissettim. Çok yakın geldi bana.
Dayanamadım ve Handan'ın en yakın arkadaşı Aslı ile yakın arkadaş oldum. Ve
ondan sürekli bilgiler alıyodum. En sonunda Aslı aramızda kalmış ve gitmiş
Handan'a herşeyi anlatmış. Handan da benden hoşlandığını sölemiş ve bu aşk
böyle başladı işte. 5 gün sonraya gün aldık EV-LE-Nİ-YO-RUZ.

Eren:
- Nee inanmıyorum. Ciddi misin? Dalga geçme abi yaa. Ayy sen ciddisin. 5 gün mü
dedin? Ayy çok az kalmış.

Oğuz masaya bakar ve Barış ile Eren'in beraber fotoğrafını görür.

Oğuz:
- E Barış bu! Yoksa siz hala. Aaa inanamıyorum. Nerdeyse benim gitmemle beraber
tam 2 yıldır. Eee noldu. Sizde hiç ilerleme yok galiba.

Eren:
- Ne diyosun olmaz mı? Barış dün evlenme teklif etti.

Oğuz:
- Yoksa hayır mı dedin?

Eren:
- Düşün bakalım.

Oğuz:
- Belli evet demişsin. Yüzün gülüyo. Kıpkırmızı oldu suratın.

Handan:
- Oğuz gelsene bi.

Eren:
- Noldu ayol. Konuşsana burda.

Handan:
- Yok yok özel bişi.

Eren:
- E iyi tamam.

Handan:
- Hadi Oğuz.

Oğuz:
- Geldim. Noldu ki yaa!

Handan:
- Hadi gel.

Diğer odaya giderler ve Handan çok sinirlidir.

Handan:
- Ohh maşallah. Prenses demeler yakın durmalar. Noluyo Oğuz kendine gel. Şurda
5 gün kaldı.

Oğuz:
- Ne diyosun sen kraliçem yaa.

Handan:
- İnanmıyorum. O prenses, ben kraliçe. Çok mu yaşlıyım. Onun annesi olcak kadar!!

Oğuz:
- Tamam kraliçe. Senin yine kıskançlık krizin tuttu. Yürü bi otele yerleşelim. Bi arkadaşımda kalcam dicem pot kırma.

Handan:
- Burdan gidelim de ben herşeyi yaparım.

Eren: (bağırarak)
- Hadi gelmiyo musunuz?

Oğuz:
- Geldik pren.. şeyy. Biz gidelim artık.

Eren:
- Nereye? Bende kalın. Sanırsam eviniz yok!

Oğuz:
- Yok tabii ki evimiz. Ama bugün arkadaşa söz verdim. Gitmezsem ayıp olur.

Eren:
- Peki bana da beklerim o zaman.

Oğuz:
- Geliriz tabi prensess. Prenses ((içinden) heh buldum) Prenses Sissi vardı bi
aralar tv'de. Hala var mı? İzliyo musun?

Eren:
- Aa nerden çıktı bu.

Oğuz:
- Yok canım. Öle geldi aklıma. Neyse Prenses şeyy unutma yani Prenses Sissi . Görüşürüz.

Eren:
- Tamam. Handan'cım beklerim seni de derdin olursa ilk bana gel.

Handan:
- Tabii tabi. ((içinden) sen de aramı boz demi? oldu başka?) Gelirim.

Eren:
- Tamam bay bay.

Eren çok yorgundur yatar. Sabah olmuştur. Eren
hala dünün etkisindedir. Ve yorgundur. Dayanamaz ve yatar. Saat 12'de kalkar.

Ertesi gün Eren, Oğuz'u arar ve evine çağırır. Oğuz gelmeyi kabul eder.
Eren:
- Bende Barış'ı çağıriyim bari. O da görsün Oğuz'u.

Eren Barış'ı arar.

Barış:
- Alo Eren. Noldu aşkım.

Eren: Barış. Bugün bana gelsene.
Barış: Bir dakika. Birşey dicem. Sen niye okula gelmedin. Gün almaya gidecektik. Ayrıca sınav olmuşlar.
Eren: Ne okul mu? Ayy! Ben sınavı olmuştum. O yüzden okula gitmedim. Gün alacağımızı da unutmuşum. Neyse sen eve gel. Sana bir sürprizim var. Evden çıkar gideiz. Gün alırız.
Barış: Peki öyle olsun. Ne oldu ki! Neden çağırıyorsun?
Eren: Ya Barış, ne çok soru soruyosun sen!
Barış: İyi peki geliyorum.
Eren: İnşallah!

Eren telefonu kapatır. Tam o sırada zil çalar.

Eren:
- Allah Allah kim bu acaba?

Kapıyı açar.

Eren: (üzgün ve şaşkın bir ifade ile)
- Oğuz siz miydiniz?

Oğuz:
- Başka birini mi bekliyosun yoksa?

Eren:
- Yok canım. Kapıcı falandır diye düşündüm. Hoşgeldiniz.

Handan:
- Hoşbulduk.

Oğuz:
- Hoşbulduk. Sana bi sürprizim var.

Eren:
- Sende de sürprizler bitmiyor.

Oğuz:
- Öyledir.

Eren:
- Neymiş sürpriz?

Oğuz:
- Sana demiştim ya aramızı Aslı yaptı diye. İşte Aslı düğünümüze geliyomuş. Tanışırsınız falan.

Eren:
- Bu muydu sürpriz?

Oğuz:
- Tamam kabul. Buna sürpriz denemez.

Eren:
- Evet denemez.

Hep beraber gülmeye başlarlar. Kapı çalar ve Eren kapıyı açmaya gider.

Eren: (kısık bir sesle)
- Kesin Barış'tır.

Barış:
- Ben geldim.

Oğuz:(odadayken Handan'a söyler)
- Sonunda geldi.

Handan:
- Evet.

Barış:
- Neymiş beni acele ile çağırmanın sebebi söyle bakalım.

Eren:
- İçeri gir.

Barış:
- Peki!

Barış Oğuz'u görür ve şaşkındır.

Barış:
- Oğuz sen ama burda ne işin var?

Barış önceden Oğuz'un Eren'i sevdiğini bilmektedir. Bu yüzden çok sinirlenir ve hala şaşkındır.

Barış:(sinirli bir şekilde)
- Sen neden geldin buraya? Ne işin var?

2. Bölüm Sonu

» Eren-ji girl
» Eren Resimleri